Enflasyon ile faiz ilişkisi gerek piyasa oyuncularının gerekse merkez bankalarının uyguladığı para politikalarının referans noktasıdır. Merkez bankaları para politikalarını uygularken faiz aracını etkin olarak kullanır bu çerçevede de piyasalar üzerinde enflasyon ile faiz ilişkisi güçlü etkilere sahiptir.

Amerika Merkez Bankası FED’in ya da Avrupa Merkez Bankası ECB’nin veya Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası TCMB’nin ya da diğer ülkelerin uyguladığı son yıllardaki agresif politikaların temelinde de enflasyon ile faiz ilişkisi vardır. Dolayısıyla piyasalar ve piyasa oyuncuları için enflasyon ile faiz ilişkisi takip edilen önemli gelişmeler arasındadır. Piyasaların takip ettiği makro veriler arasında enflasyon, büyüme ve faiz verileri öncelikli datalar arasındadır.

Enflasyon ile faiz ilişkisi piyasalar ve piyasa oyuncuları tarafından önemli veriler arsında olunca yorumlanması ve etkileşimi de çok önemli olmaktadır. Peki, enflasyon ile faiz arasında nasıl bir ilişki vardır ve bu ilişki nasıl yorumlanmalıdır sorgusu üzerinde duralım.

Enflasyon ile faiz ilişkisi nasıl gelişir?

Enflasyonunun iki ana kalemi arz ve talep ilişkisinde talebin arzın üstüne çıkması ile enflasyon oluşur ve artan talep arzdan fazla olduğu için fiyatlar genel seviyesini yukarı çeker. Hükümetler enflasyonun yükselmesini istemedikleri dönemlerde ise arz açığını ithalatla karşılamaya çalışır bu noktada ise cari açık oluşur ya da var olan cari açık daha da artar.

Talebin artması sonucu oluşan fiyatlar genel seviyesindeki artış yani enflasyon artışı ise tasarruf sahipleri üzerinde daha fazla tasarruf yapma güdüsü oluşturur. İşte bu noktada da tasarruf sahibi en az enflasyon oranı kadar faiz getirisi elde etmek ister ki reel olarak tasarrufu enflasyon karşısında erimesin. Tasarruf sahibi açısından enflasyonun artışı enflasyonunun üstünde daha fazla getiri elde etme aksiyonu oluşturur.

Finans kuruluşları açısından enflasyon ve faiz ilişkisi

Faiz ile fon toplayan bankalar ve finans kurumları açısından ise enflasyonun artması mevduat sahiplerine ya da fon sağlayıcı kurumlara enflasyonun üzerinde faiz vermeleri anlamına gelir ki bu da maliyet artırıcı bir unsurdur. Banka yüksek faizden sağladığı fonu ise kredi ihtiyacı olanlara paranın maliyeti artı banka giderleri artı karını da ekleyerek sunar ki bu seferde kredi kullananlar için daha yüksek maliyetlerin oluşması gündeme gelir. Kredi kullananların da artan maliyetlerin üzerine kendi gider ve karlılıklarını koyması ile enflasyon daha da artar. Reel sektörün yani sanayicinin, işletmelerin, KOBİ’lerin maliyetinin artması fiyatlar genel seviyesini daha da yukarı çeker.

Enflasyon ve faiz ilişkisinin talebi kontrol etkisi

Enflasyon artığında artan faizin maliyetleri artırdığı gerçeği ile birlikte faizlerin yükselmesi ve reel getiri sunduğu durumlarda tasarruf sahipleri üzerin de ise harcamalardan vazgeçme, tasarrufa yönelme ve yabancı sermaye girişi etkisi vardır. Tasarrufların artması ise harcamaları kısacağından ithalatı daraltıcı ve ülke para biriminin tekrar değer kazanması gibi sonuçlar doğurur. Dolayısıyla merkez bankalarının faiz silahını kullanırken gerek ekonomiyi denge de tutma gerekse tasarruf sahipleri üzerinde tasarrufu destekleyecek şekilde politikaları uygulayabilmeleri çok önemlidir. Merkez bankalarının faiz silahını iyi kullanabilmesinde ise ülke, siyasi ve ekonomik risklerin yönetebileceği algısının verilmiş olması gerekir. Risk algısının artığı dönemlerde faiz artışı çok sert olabileceği gibi ülke para biriminden de kaçış söz konusudur. Yatırımcıların yatırım yaparken enflasyon faiz ilişkisini takip ederken aynı zamanda riskleri de göz önünde tuttuğu unutulmamalıdır.

Enflasyon ile faiz ilişkisi ve piyasalara etkisi

Piyasalar üzerinde faiz artırımı/düşüşü önemli yön belirleyiciler arasındadır. Son yıllarda enflasyon ve faiz ilişkisi gerek küresel piyasaların gerekse yerel piyasaların en çok koşulan konuları arasındadır özellikle de yerelde faiz artışının enflasyonda yükselişe neden olacağı bakış açısı faiz cephesinde daha etkin olmuştur.

Enflasyon ile faiz ilişkisinde ana tema şudur; Enflasyon yükseldiğinde faiz de yükselir ve yükselen faiz reel piyasalarda artan kredi maliyetleri sonucu karlılığı düşürür ki borsada işlem gören hisselerin karlılığının azalacağı beklentisi oluşur. Mesela yüksek enflasyon yüksek faiz TL’nin satın alma gücünün zayıflaması, şirket karlılıklarının azalması gibi. Diğer taraftan yüksek faiz ve reel getiri ortamında faize yönelme daha fazla olur ki bu durum borsaların aleyhine bir durumdur.

Enflasyon faiz ilişkisi ve kur atakları

Enflasyon faiz ilişkisi kur ataklarının olduğu dönemlerde ekonomiler için zorlayıcı sonuçlar doğurabilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından enflasyon faiz ilişkisi üzerinde ciddi güce sahip olan kur atakları da hükümetlerin para politikalarında ciddi gedikler oluşturabilir ve uygulanan tüm para politikalarının başarısı gölgelenebilir. Dolayısıyla kur ataklarına bağlı olarak faiz politikaları piyasalardaki volatilitenin kontrolü için iktisat disiplinin dışına çıkabilir. Bu durum ayrı bir incelemenin konusudur.

Daha fazla bilgi için sermaye piyasalarının ödüllü ve lider kurumlarından GCM Menkul Kıymetler’in www.gcmyatirim.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.